Ufuk Bahar Dördüncü www.ufukbahar.com

Borusan Müzik Evi'nde hasat zamanı

Günümüzde iki piyano alanında Dördüncü Kardeşler kadar faal başka hangi ikili var diye düşündüğümde aklıma sadece Labeque Kardeşler geliyor.

Geçen cuma akşamı Borusan Müzik Evi’nde Ufuk ve Bahar Dördüncü Kardeşler çok ilgi çekici bir dinleti sundu. Sahnede iki kişi değillerdi bu kez; Makrokozmos Dörtlüsü’nü oluşturdukları Fransız perküsyoncular François Volpe ve Sebastien Cordier de onlarla birlikte Müzik Evi’nin, aynı zamanda hem steril hem de sıcak olabilmeyi başaran performans katında buluşmuşlardı.

İsviçreli besteci Nik Bartsch’in, grubun siparişi üzerine bestelediği ‘Rofu’ adlı eser ‘iki piyano ve perküsyon için ritüel’ başlığını taşıyor. 50 dakika süren ‘Rofu’, tekrara dayalı ezgiler ve ısrarcı ritimler içermesiyle, ilk bakışta rahatlıkla ‘minimalist’ olarak tanımlanabilecek bir eser. Ama iki piyano ve vurmalıların özgün tınılarının çeşitli kombinasyonlarla bir araya getirilmesi (ayrıca arşe kılından elektronik seslerin nasıl çıkartılabileceğini de gördük) ortaya ‘sound’ bağlamında çok daha zengin ve çağrışıma açık bir eser çıkarmış. ‘Rofu’nun bir Türk piyano ikilisi tarafından sipariş edilmesi, bir aksak ritmin eserin sonlarına doğru beklenmedik biçimde ortaya çıkıp dinleyiciyi şaşırtmasına da sebep oluyor. Farklı çağrışımlara açık, zengin bir eser olmuş ‘Rofu’. ECM’deki kayıtlarıyla da yakından tanıdığımız 1971 doğumlu besteci Bartsch’ın bu eserini, kayıtta değil ama sahnede yeniden dinleyebilmeyi çok isterdim.

Büyük ihtimalle yine ancak Dördüncü Kardeşler’den dinleyebilirim bu ilginç eseri diye düşünüyorum. Zira, iki piyano repertuvarının dar kalıplarına sıkışmayıp daima yeninin peşinden giden, maceraperest bir ruh dünyasına sahip olmalarıyla öne çıkıyor Dördüncü’ler. Pek çok piyano ikilisinin aksine ikiz değiller ama bu, aralarında telepatik bir iletişim kurulmuş olmasına mani değil. Kariyerlerini İsviçre’nin Cenevre şehrinden sürdürüyorlar. Ağırlıklı olarak, bu ülkede konserler vermenin yanı sıra ülkeleriyle de bağlarını koparmayıp hem klasik hem de çağdaş eserler çalmak üzere sahnelerimizi de ziyaret ediyorlar. Yaptıkları bir güzel iş de, Hat Hut Records adlı çok kaliteli bir İsviçreli kayıt firmasından düzenli aralıklarla çağdaş müzik kayıtları yayınlamaları. Günümüzde iki piyano alanında Dördüncü Kardeşler kadar faal başka hangi ikili var diye düşündüğümde aklıma sadece Labeque Kardeşler geliyor. Ne tesadüf, onlar da ikiz kardeş değil!

Borusan Müzik Evi, Katia ve Marielle Labeque kardeşleri de konuk etmeye hazırlanıyor. 17 Ocak’ta Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde bir konser verecek olan ikili, programlarına sürpriz bir resital ekleyerek 18 Ocak akşamı Müzik Evi’nde olacaklar. Ravel, Debussy ve Glass çalacak olan Labeque’ler ayrıca Michael Nyman’ın ‘Water Dances’ adlı yapıtının Türkiye prömiyerini gerçekleştirecek.

Dördüncü’leri, Labeque’leri ve daha nicelerinin avangard tınılarını zevkli hazırlanmış konser programlarında dinleyebileceğiniz seçkin bir yere dönüştü Borusan Müzik Evi. İlk açıldığında sadece klasik müzik yapıtları çalınan bir mekân olması düşünülmüştü. Ama İstanbul’da klasik müzik konserlerinin en önemli müşterisi olan orta yaşın üzerindeki kitlenin konser izlemek için İstiklal Caddesi’ne adım atmaktan imtina ettiği görülünce, çok akıllıca bir manevrayla, normal şartlarda klasik müzik konserlerine pek uğramayan orta yaşın altındaki kitlenin hoşuna gidecek, çağdaş klasik müzikle harmanlanmış elektronik tınılar, etnik müzikler, ilginç bileşimler Müzik Evi’nin kapısından içeri buyur edildi. Öyle anlaşılıyor ki, ekilen kısa sürede biçildi. Borusan Kültür Sanat, Müzik Evi’ni, farklı bir segmente hitap eden, programları her ay ilgiyle takip edilen bir mekâna dönüştürdü. Bilet fiyatları da son derece makul. Mekânın genç müdürü Yağız Zaimoğlu, sahip olduğu sağlam klasik müzik kültürünün yanı sıra farklı müzik türlerine de açık oluşuyla Borusan Müzik Evi’nin renkli programının arkasındaki en önemli itici güç olarak öne çıkıyor.

www.borusanmuzikevi.com/

Kaynak: Radikal